Bu oluşan bileşiklerin, kanserojen olmasından bahsedilebilmektedir. Bundan dolayı, Suyla Gelen Tehlike büyük önem arz etmektedir. Meyvelerimizi, sebzelerimizi bu sularla temizlediğimiz için suyun kalitesi ve temizliğine dikkat edilmesi gerekmektedir. Kanserojen riski, denetleme kurumları açısından da incelenen bir faktördür.

Suda Risk Oluşturan Maddeler

Suyun doğal yapısında az oranda kurşun bulunmaktadır fakat kurşun suyun bize ulaştığı kanallardan ve borulardan yüksek oranda gelebilmektedir. Buna bağlı olarak, çocuklarda kurşun zehirlenmeleri görülebilmektedir. Bu zehirlenme tipi, zihinsel geriliğe, hiperaktiviteye, davranış problemlerine, duyma zorluğuna, dikkat bozukluğuna neden olmaktadır. Suyun ph oranı da oldukça önemlidir.

Sularımızdaki kurşun, kanserojen maddeleri azaltabilmek adına, arıtma cihazları kullanmalı ve suyun temizliğini sağlamalıyız. Diğer bir madde olan cıva, fabrikalardan ve çiftliklerden kaynaklanan kaçaklar sonucu suya karışmaktadır. Civa, bu yolla böbrek hastalıklarına sebep vermektedir. Asbest adı verilen madde, fabrika atıklarından çıkan sızıntılarla suya karışabilmektedir. Eğer doğrudan bu maddeye maruz kalırsak, ciddi hasarlar, dolaşım sistemi problemleri ve kanser riskleri ortaya çıkarmaktadır.

Tehlikeli Maddeleri Suyumuzdan Nasıl Çıkartabiliriz

Böcek ilaçları yoluyla suyun kirlenmesi, yeraltı sularının ve yüzeydeki suların tarımsal bölgeler yoluyla kirletilmesinden ortaya çıkar. Böcek ilaçları yoluyla kirlenme az görülse de, araştırmalar sonucu birkaç vaka ile karşılaşılmıştır. Bu suyu kirleten atıklardan, su arıtma sistemleri yoluyla kurtulabilmekteyiz.

Su arıtma sayesinde, radyonükleit oluşumlardan suyu arındırmakta ve içme suyu elde etmekte, sağlıklı bir sonuca ulaşabilmekteyiz. Evlerimizde, temiz içme suyunu tercih ederek ya da arıtıcı termostat yolu ile sularımızı temizleyerek tüketmeliyiz. Suda bulunan bu virüsle, kalıcı hastalıklara sebebiyet vermesi nedeni ile mutlaka arındırılmalıdır.